Merhaba sevgili okuyan,
Bu haftaki yazımızın girişini Epiktetos'un meşhur sözüyle yapmak istiyoruz. "Kaderi suçlamaya başladığınızda, zihninizde her şeyi tam tersine çevirin. Yaşadıklarınızın ne kadar geçerli sebepleri olduğunu siz de göreceksiniz."
Bu yazıda başımıza gelen olaylara bakış açımızdan, bu bakış açısından öğrenilecek derslerden ve bu derslerle beraber kişilerin alması gereken sorumluluklardan bahsettik.
Keyifle okumalar dileriz.
Epitektetos yukarıda belirttiğimiz sözüyle, yaşamın karmaşıklığına dair bir pencere açarken, zorluklarla başa çıkmak için de bir yol gösterici olmaktadır. Hayatın sunduğu zorluklara karşı daha sağlam ve olumlu bir tutum geliştirmek için bu aforizmayı daha derinlemesine inceleyelim.
Çoğumuz yaşamda karşılaştığımız zorluklar veya beklenmedik değişiklikler karşısında genellikle panik ve korku hissederiz. Bu zorluk ve değişiklikleri felaket olarak görmenin yanısıra bunları dış etkenlere bağlama eğiliminde oluruz. Trafik sebebiyle bir yere geç kalmak, iş yerindeki başarısızlıklar ve daha büyük etkideki olumsuz olaylar...
Her olumsuzluğu dış etkenlere veya başkalarına bağlama alışkanlığı bizi gerçekte olanları anlamaktan ve tekamülümüz için öğrenmemiz gerekenlerden uzaklaştırır. Cesaret ve tekamülü anlattığımız yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bizi kendimize ve hayata karşı körleştiren bu bakış açısı, yaşadığımız deneyimlerin ardındaki potansiyel dersleri gözden kaçırmamıza sebep olabilir. Örneğin, işimizi kaybetmek en başta korkutucu olabilir. Diğer yandan aslında bu durum işimizi neden kaybettiğimizi sorgulamamız gerekiyorsa bunu yapmamız; bu anlamda çıkarmamız gereken dersleri çıkararak, gerekirse kariyerimizi yeniden değerlendirmemiz için bize fırsat sunuyor olabilir. Benzer şekilde, bir ilişkiyi sonlandırmak hepimiz için en başta üzücü olabilir, ancak bu da yine bize kendimizi daha iyi tanıma ve daha sağlıklı ilişkiler kurma fırsatı vermektedir.
Hayatın deneyimler yoluyla bize sunduğu, kendimizi tanımaya ve geliştirmeye dair dersleri algılayabilmemiz, içselleştirebilmemiz ve gerekli şekilde uygulamaya geçebilmemiz içinse yetişkin bir şekilde kendi sorumluluğumuzu almamız gerekir.
Nedir kendi sorumluluğumuzu almak? Yaşamımızın her alanında karşılaştığımız zorluklarla yüzleşirken kurban rolünden çıkmaya çalışarak, davranışlarımızın ve sonuçlarının sorumluluğunu almaktır en yalın haliyle. Bu zorluklar için başka insanları veya olayları suçlamak yerine yaşanan olumsuzluklarda kendi payımızı görüp anlayabilmektir. Böylece içsel gücümüzü ve yeteneklerimizi harekete geçirebiliriz. Kendi sorumluluğumuz almak yaşadığımız deneyimlerin sonuçlarına sahip çıkmak, hatalarımızdan dersler almak ve gelecekte daha bilinçli kararlar verebilmek demektir. Kendi sorumluluğumuzu alarak, kendi yaşamımızın mimarı olur ve dış etkenlerin bizi yönlendirmesine izin vermek yerine, kendi kaderimizi şekillendirme gücümüzü keşfederiz. Bu, kendi değerlerimize, hedeflerimize ve tutkularımıza uygun bir yaşamı inşa etmek için ilk adımdır.
Kendi sorumluluğumuzu almanın yanısıra büyük resmi görmeye çalışmamız da önemlidir. Bunu yapabilmek için evrende her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu, dolayısıyla yaşadığımız olayların sadece kendi hayatımıza değil, evrenin geniş planına da hizmet ettiğini anlamamız gerekir. Örneğin, dünya genelinde meydana gelen doğal afetler gibi olaylar bireysel olarak olumsuz ve hatta yıkıcı olabilirken, bu tür olaylar toplumları bir araya getirerek dayanışma ve yardımlaşma duygularını arttırır ve kollektif bilinci geliştirir.
İşin özü, yaşadığımız her deneyim bize bir şeyler öğretir ve bizi kendi yolculuğumuzda bir adım ileriye götürür. Bu deneyimler sonucunda başkalarını veya kaderi suçlamak ve bunları olumsuzluk olarak görmek yerine, kabul ederek öğrenmeye ve anlamaya çalışmamız gelişimimiz için hayati rol oynar. Yaşamın derin anlamlarını keşfetmek ve zorluklarla nasıl başa çıkacağımızı öğrenmek için suçlamayı bir kenara bırakabilme gücü ve cesaretini sergileyerek yaşadığımız olayların öğretici sebeplerini aramalıyız. Böylece yaşamımızı daha huzurlu, tatmin edici ve anlamlı bir hale getirebiliriz. Her deneyimin bir öğrenme fırsatı olduğunu anlamak bizim daha güçlü ve daha esnek olmamızı sağlar. Böylece hayatın sunduğu her zorlukla daha etkili bir şekilde başa çıkabilmemiz mümkün olur.
Sağlam adımlarla yürüdüğünüz yollarınız olması dileğiyle..
Bize destek vermek isterseniz, abone olabilir veya instagramdan takip edebilirsiniz.
Hep Sevgiyle..
K O Z M İ S T