Son günlerde çevremde sürekli duyduğum ve istemsizce gündemime giren bu konu hakkında bir yazı derledim. Hepinize keyifli okumalar dilerim.
Psişik saldırılar, birine ruhsal olarak zarar vermek veya onu manipüle etmek için kullanılabilen bir tür negatif enerjidir. Bu tür bir saldırı genellikle bir kişinin hayatındaki doğal enerji akışını bozmak için kullanılır ve bu da sıkıntı, kafa karışıklığı ve yorgunluk duygularına yol açar. Aynı zamanda bir düşmana veya rakibe karşı bir manevi savaş biçimi olarak da kullanılabilir.
Psişik saldırılara genellikle başka bir kişinin hayatı üzerinde kontrol sağlamaya çalışan kötü niyetli kişiler neden olur. Fiziksel ve duygusal zarar vermek için nazar, lanetler, büyüler gibi teknikler kullanırlar. Bazı durumlarda, bu saldırılar fiziksel hastalığa veya ölüme bile neden olabilir.
Psişik saldırılar, yaşamlarımız üzerinde güçlü ve olumsuz bir etkisi olabilecek sinsi bir enerji manipülasyonu biçimidir. Genellikle duygusal veya fiziksel olarak zarar verme niyetiyle yapılırlar. Psişik saldırılar, nazar, kara büyü ve lanetler gibi birçok biçimde olabilir.
Psişik bir saldırının etkileri yıkıcı olabilir. Psişik bir saldırı yaşayan insanlar genellikle enerjilerinin tükendiğini ve olumsuz duygularla bunaldıklarını hissederler. Bazı durumlarda, baş ağrısı veya mide bulantısı gibi fiziksel semptomlar bile yaşayabilirler.
Neyse ki, ruhsal şifa ve koruma ritüelleri yoluyla kendimizi psişik saldırılardan korumanın yolları var. Bu ritüeller, etrafımızda bize yöneltilebilecek herhangi bir negatif enerjiye karşı bir bariyer görevi görecek bir enerji kalkanı oluşturmak için pozitif enerjiyi kullanmayı içerir. Doğru bilgi ve araçlarla kendimizi bu sinsi saldırılardan korumak ve yaşam gücü enerjimizi geri kazanmak mümkündür.
Psişik saldırıları kendi içerisinde 2 ye ayırmak mümkündür.
Bilinen ve varsayılına karşı alıcının verdiği tepki ile bilinmeyene karşı verilen tepki farklıdır. Sesin nereden geldiğini bilirsek hareketlerimizde bir bilinç/farkındalık oluşur. Kaynağı belirsiz sese karşı oluşan eylemler ise kaynağı bulmaya yöneliktir. Bu yönelişte ne yazık ki belirsizlik hakimdir.
Psişik saldırı olarak tanımlanan eylemlerin asıl sorun oluşturan noktası da, kaynak belirsizliğine neden olan türden olmasıdır. Hayatımız normal seyrinde ilerlerken bir anda her şey değişebilir. Bu durum değişikliği mutsuzluk, enerji kaybı, uyku sorunları, karar vermede zorlanma, yapmak istediklerimizi yapamama, düşüncelerimize odaklanamama, çekinme, korku, öfke ve negatif olarak nitelendirebileceğimiz pek çok durum olarak kendini göstermektedir. Her şey bir anda olur ve nedenini bulamayabiliriz. Telkinler, eş dost sohbetleri, biraz gezinti, spor, eğlence gibi kısa süreli toparlanma ama sonuç değişmez ve bir türlü yaptıklarımızdan tat alamayız. Sebep nedir, neden, nasıl gibi çok sayıda sorular sorulabilir ancak madde boyutunda bağlı olduğumuz için nedenleri bulamadan hangisinin fayda sağladığını bilemediğimiz uygulamalarla ya çözüme kavuşur veya her şeyi kabullenip farkında olmadan etkiyi kabullenerek bünyemizde biriktirir ve yaşamaya devam ederiz.
Maddi boyutlu psişik saldırılar; bu enerjiler madde boyutunda oluşur ve madde boyutunda etki gösterir. İnsanlar tarafından yönetilen enerjiler nazar olarak da adlandırılır.
Bu enerjileri şu şekilde sıralandırabiliriz.
İnsanlar üzerinde gelen negatif enerjiler.
Diğer canlılardan yönelen enerjiler (eziyet edilen hayvanlar bitkiler gibi)
İnsan beyninin ürettiği frekansların taklit edilmesi ile oluşturulan yoğun sinyaller.
Eski ırkların yaşadığı yerlerde kalan negatif enerjiler.
Resimler ve fotoğraflar üzerinden alınan etkiler.
Yiyecek, içecek ve giysilerin üzerinde birikmiş negatif enerjiler.
Öfke, şiddetli kavga sonrası oluşan enerjiler.
Ruhsal sorunu olan kişilerin bıraktığı pasif enerjiler.
Madde ötesi psişik saldırılar; bu tip saldırılar en tehlikeli olan psişik saldırı türüdür. Kaynağını belirlemek her zaman mümkün olmayabilir. Negatif enerjilerin birikmesi ve uzun süre deşarj edilmemesi hastalık olarak fiziki bedende yansımışsa döngünün geriye doğru izlenmesi iyileşme sürecini uzatabilir. Madde ötesi psişik saldırıları şu şekilde sıralayabiliriz.
Madde ötesi varlıkların kendilerine ve yakınlarına verilen zarar sonrası yaptıkları psişik saldırılar.
Büyü ile görevlendirilmiş mantık ötesi varlıkların yaptıkları etkiler ve pislik saldırılar
Rüyada alınan psişik etkiler ve saldırılar.
Ruh çağırma seansları sırasında yaşanan pişik saldırılar
Uyku ile uyanıklık durumunda, iki boyut arasında kalındığında alınan etkiler ve psişik saldırılar.
Rüyada veya uyku/uyanıklık arasında uyarı amaçlı yapılan iyi niyetli psişik etkiler.
Define arama ve çıkarma sırasında madde ötesi varlıkların yaptığı psişik saldırılar.
Madde ötesi varlıkların madde boyutunda bıraktıkları olumsuz enerjiler.
Yukarıda da söylediğim gibi, kaynağı madde planındaki bir varlığın enerjisine verilen tepki ile madde ötesi enerjiye verilen tepkiler farklıdır. Bunu madde planından örneklendirecek olursak;
• Bir ortama girdiğimizde orada gördüğümüz tanıdıklarımıza karşı nasıl tepki vereceğimizi biliriz. Enerjileri bizde tanımlanmıştır. Yaptıklarının ve yapacaklarının bizde bir kaşılığı vardır. Enerjisindeki değişimleri hissedebiliriz. Tanımadıklarımıza karşı ise mesafeli dururuz. Kişilerin enerjilerini hissederiz ama enerjileri ile davranışlarını bütünleyemediğimiz sürece mesafeyi korumaya devam ederiz. Gelen enerjiler sonuçlarla bağdaştırılabilir, bedendeki yansımalarıyla karşılaştırılabilir. Bu tür durumlarda bilinç kıyaslama imkanına sahip olduğu için etki alsak da sebeplerini tahmin edebiliriz.
• Daha önce gitmediğimiz bir yere gideriz. Alışık olmadığımız hisler içimizi kaplar. Ruhsal bir tedirginlik yaşarız. Kendimizi iyi hissetmeyiz. Fakat bu durumu madde seviyesinde kıyaslayabileceğimiz bir ölçüt, davranış, şekil, beden ve kaynak bulamayız. Hislerin kaynağı tanımlanamadığı için oradan uzaklaşmak isteriz. İnsanda negatif ve pozitif etki oluşturan her enerji iz bırakır. Bu izlerin ne kadarı bizi etkiler, bunu zamanla öğrenebiliriz.
• Daha önce karşılaşmadığımız birisi ile arkadaş ortamında tanışırız. Oturup birlikte sohbet ederiz. Bakışları bize odaklıdır ve ısrarla devam ettirir. Rahatsız oluruz ama ortamı bozmamak adına bunu dile getirmeyiz. O gün akşam ve sonraki zamanlarda kendimizi rahatsız, tedirgin, bunalmış ve bitkin hissederiz. Geçici bir rahatsızlık olduğunu düşünürüz ancak rahatsızlığımız bir türlü geçmez. Uyumakta güçlük çeker, düşünceler zihnimize ardı arkasına hücum eder. Yeterince sıkıntı yaşadıktan sonra bir anda o gün üzerinize ısrarla odaklanan bakışları hatırlarız.
Kaynağı hakkında fikir yürütebileceğimiz enerjiler, bu enerjilerin yapısını bozacak frekanslarla etkisiz hale getirilebilir. Kaynağı bilinmeyen enerjilerin bir kısmı (enerjisi düşük olanlar) biz farkında olmadan topraklama ve pozitif enerjiler ile etkisiz hale gelir. Güçlü enerjilerin etkisiz hale getirilmesi epey zor olduğu için enerji dengemizi bozarak hasarlara neden olabilir.
Yazının devamında görüşmek ümidiyle,
Bize destek vermek isterseniz, abone olabilir veya instagramdan takip edebilirsiniz.
Hep Sevgiyle..
Ümit Yaşar